Bu balığa ilk kez Konya'da bir balık avı sırasında rastladım. Bildiğiniz kırmızı renkli akvaryum balıklarının sazan versiyonu sanki, yenilip yenilmeyeceği hususunda insan tereddüt ediyor, normal sazan balıklarından farkı başta rengi olmak koşuluyla kuyruk ve yüzgeç yapısı. Çok fazla ve farklı şekillerde yüzgeçleri var. Buradaki normal sazan balığından çevrilmiş bir foto... elimde gerçek bir görsel olsaydı yayınlardım. Gerçek kırmızı sazan balığı, daha güzel dururdu.

İçi geçmiş ağaçlar

 Sanırım fotoğraflar size çok şey anlatıyor , benim pek fazla bir şey dememe gerek yok gibi ağaçların bu hali doğal halleri değil (İnsanlar) tarafından bu hale getirildiler .
 Diplerinde yakılan ateş gövdelerini eritmiş içi boş kovana dönmüşler ama halen canlılar ve yaşamaya devam etmekteler yeşil görünmek için çabalayan üst dalları sadece, ağaçların içi simsiyah kabuklarına tutunmuş yaşam mücadelesi veriyor.

Yine hatunsarayda rastladığım ve artık şehirlerde pek rastlayamadığımız at arabaları nede olsa köylerde halen kullanılmakta yaz sıcağında hafif yokuş yukarı kim bilir ne ağırlıktaki saman balyası yüküyle kimi zaman sahibinin kamçısıyla koşturan kimi zaman yorulup yavaşlayan bir at kim bilir ne çekiyor yükmü yoksa can sıkıntısıyla beraber yorgunlukmu.

Şimdilerde yol kenarında yatmakta bilemiyorum belkide kullanılıyordur fakat yılların verdiği yorgunluk üzerinde, ve bir parmak tozlu hali epeydir orada olduğunu anlatıyor,  yaşlanmış olsada bende halen ekmek var diyor sanki, genç traktörlere ayak uyduramasada daha çok iş yapar dilinden anlayan bir çifçinin elinde ama şimdilerde yol kenarında sergilenen bir canlı traktör anıtı gibi.  Bu traktörde daha önce bahsettiğim Hatunsaray gezimde rastladığım bir kare

   Kedi balığı istiyor.

Daha önce yazdığım Yeni Bir Göl adlı yazımda anlattığım avda yakaladığım balıklardan bir tanesi ölmek istemeyince onu bir kovada beslemeye başladım, bir taraftan evde beslediğimiz yavru kedilerde var bunlardan bir tanesi balığı yemek istedi ve kovaya atıldı,hızlı bir refleksle yanında bulunan  ''Annem'' hemen kediyi tuttu ve balığı kurtardı bu arada bende hemen bir kare fotoğraf aldım böylece balığımız kediden kurtularak bir süre daha kovada yaşamaya devam etti.

 
meram dutlu kır  mevkinde daha önceleri belediyenin stabilize yapımında kullanmak amacı ile toprak alması sonucu ortaya çıkan çukur alana bölgedeki tatlı su kaynaklarının artezyen yapması sonucu oluşan gölete birde balık bırakılınca Konya'da yeni bir balık avı sahası ortaya çıkmış oldu.

  Fakat buradaki balıklar daha çok küçük ve gölet çevresi oldukca tehlikeli gölün kıyıları düz duvar gibi toprak yapıdan oluşmakta ve her an göle yıkılması söz konusu, zaten küçük bir alan olan gölet çevresinde gezinmek bile çok tehlikeli buna rağmen balık avlayanlara rastlamak mümkün çok dar bir düzlüğü bulunan gölet kıyısına ancak bir kaç olta sığabilir diğer tarafları kullanılamaz  çok derin bir havuza 15 metre yukardan bakmak gibi burada balık avı, piknik, gezinmek vs. kesinlikle tavsiye edilmez.

Merhaba değerli okuyucularım geçenlerde bisiklete atlayıp bir hatunsaray gezisi yaptım, bu gezimin pek çok renkli anıları oldu konyadan hatunsaraya toplamda gidiş geliş 90 km yi aşan bir yolculukta pek çok güzel kare yakaladım hatunsaraya bu ilk gidişim değildi ama köye ulaşıp biraz oyalandıktan sonra birde göleti göreyim dedim tamda hatunsarayın çıkışında bi yenilik çıktı karşıma daha evvelki gezilerimde görmediğim bir çeşme malum hatunsaray yolu ve çevresi çeşmeleriyle dikkat çeker köyün çıkışına yeni yapılmış şirin  bir köy çeşmesi bu çeşmeden özellikle bahsetmemin sebebi temiz bakımlı ve ilginç tasarımlı olması diğer bilindik çeşmelerden farklı olarak küçük bir çatısı ve çatıdan sarkan çiçek saksıları bu çeşmeyi çok güzel ve dikkat çekici hale getirmiş umarım hep böyle temiz ve güzel kalır.


Ayrıca emeği geçenlere buradan teşekkürlerimi sunuyorum

Kızılören Hanı Konya beyşehir karayolu üzerinde adını aldığı kızılören beldesine yaklaşırken göze çarpan yıkık virane kaderine terk edilmiş bir tarihi eserdi ,heybetli ve ihtişamlı yapısı yıllara meydan okumuş büyük bir kısmı ayakta kalmış ziyaretcilerini boynu bükük selamlarken Konya Büyükşehir belediyesi bu durumu değiştirmeye karar aldı ve han restore edilmekte belki aslına uygun olacak fakat rengi hiç benzemeyecek eski taş duvarlara ilave edilen taşların rengi ana asfalt üzerinde yama gibi, bina kurtarılırken tarihi doku yok olmakta ,sadece restore etmek yetersiz gibi aynı zamanda yine ziyaret edenlerin eskiyi anımsayacağı tarihi göreceği bir han olarak kalmasınıda sağlamalı bence çünkü bu tür tarihi yapılar restore edildikten hemen sonra bilmem kızılören hanıda aynı olurmu ya restoran, ya eğlence mekanı vs. olarak hizmete başlıyor, ne ziyaret edenler tarihi orada yaşayabiliyor nede tarihi binanın bir anlamı kalıyor.